15 Mart 2025 Cumartesi

İnsan ve Nefs: Bir Varoluşun Serüveni

İnsan, nefsinin peşinde bir yolcudur. Onu tanımadan kendini bilemez, onu kontrol etmeden özgürlüğü tadamaz. O hâlde, insan nefsiyle insandır. Çünkü nefis, varlığımızın hem en büyük düşmanı hem de en büyük müttefikidir. Ona boyun eğenler, onun kölesi olur; ona hâkim olanlar ise kendi hakikatlerine ulaşır.

Her canlı, kendi nefsinin yanında bir nefes gibi var olur. Bir kedinin avına odaklanması, bir ağacın köklerini suya doğru salması, bir suyun yatağını arayıp bulması… Bunların hepsi nefsin doğal hareketidir. Ancak tabiatın nefsi, yalnızca fiilden ibarettir; ne düşünür, ne sorgular, ne de çelişkilere düşer. İnsan nefsi ise bambaşka bir mecrada akar. O, ruhani, rabbani, latif ve mukaddestir.

Ruhani tarafıyla nefis, insanı yüceltebilir. İçimizdeki en yüksek idealleri, sonsuz bir merakla kâinatı anlamaya çalışan bilincimizi, sanat ve felsefeye duyduğumuz tutkuyu işte bu ruhani nefis besler. Ancak bu nefis, aynı zamanda bir gölge taşır: Şayet iradesizce sürüklenirse, kendi yüceliğini unutup dünyevi hırslara boğulabilir.

Rabbani olan nefis, insana doğru ile yanlışı ayırt etme yetisini sunar. Adaleti, merhameti, iyiliği ve hakikati bu nefis sayesinde ararız. Ama insan, bu nefsi bastırırsa, kendini büyük bir boşlukta bulur. Öyle ki, gerçeği ararken bir yalanın içinde kaybolur.

Latif nefis, ince bir sırdır. İnsanlar birbirlerinin ruhunu, kelimelerin ötesinde, belki bir bakışla, belki bir suskunlukla hissedebilirler. Düşüncenin, duygunun ve sezginin latif bir dokunuşla aktarılmasını mümkün kılan bu nefistir.

Ve mukaddes nefis… İşte insanın en büyük imtihanı burada başlar. Mukaddes olanı tanıyabilmek için nefsini terbiye etmek gerekir. Zira insan, kendi içindeki mukaddesi kirletirse, dış dünyada ne ararsa arasın, hiçbir kutsallık bulamaz.

İnsan nefsinin serüveni, ne bir başlangıca ne de bir sona sahiptir. O, kendini keşfetmeye adanmış bir yolculuktur. İnsan, nefsinin hangi yönüne kulak verirse o yöne çekilir. Ona sahip olduğunu sananlar, çoğu zaman onun esiri olur. Oysa nefis, sahibini arayan bir aynadır; kim ona bakmayı başarırsa, kendi hakikatine ulaşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşlerde Yaşayanlar Derneği

Bazı insanlar yaşamak için yaşar, bazılarıysa düşlemek için. Ben ikinci gruptandım — en azından öyle sanıyordum. Ta ki, sabah uyanmalarım bi...