3 Şubat 2025 Pazartesi

Toplumsal Gençler


Çoğumuz dışarıda boş boş gezen, şiddete eğilimli, Nike eşofmanlı, tas tıraşlı gençleri görür ve onların bir işe yaramadığını, hatta toplumdan men edilmesi gereken bireyler olduğunu düşünürüz. Ancak bu kanıksama pekte doğru değildir.

Bu gençleri salt bir önyargıyla değerlendirmek, toplumun derinliklerinde yatan sosyal, ekonomik ve kültürel meseleleri göz ardı etmek anlamına gelir. "Boş gezmek" olarak tanımlanan durum, aslında bireyin sosyoekonomik koşullar nedeniyle sistemin dışına itilişinin bir sonucudur. İş olanaklarının yetersizliği, eğitim sisteminin herkese eşit fırsatlar sunmaması, aile içi sorunlar ve toplumsal dışlanma gibi etkenler, bu bireyleri toplumun "marjinal" kesimleri olarak konumlandırmaya sebep olur.

Bu noktada temel soru şu olmalı: Toplum, bu gençleri dışlamak yerine onlara bir yön ve anlam kazandırabilir mi? Aslında "başıboş" olarak görülen bu bireyler, doğru yönlendirildiğinde ve kendilerini ifade edebilecekleri alanlar sunulduğunda yaratlıcılıkları ve enerjileriyle topluma olumlu katkılar sağlayabilirler. Tarihte bunun sayısız örneği vardır. Örneğin, Antik Yunan filozofu Sokrates, zamanını Atina sokaklarında dolaşarak geçiren ve insanlarla tartışmalara giren biri olarak "başıboş" olarak görülmüştü. Ancak onun felsefi sorgulamaya dayalı yaklaşımı, Batı düşünce tarihine yön vermiştir.

Benzer şekilde, Vincent van Gogh yaşamı boyunca toplum tarafından dışlanmış bir sanatçıydı. Kendi döneminde anlaşılmayan ve "başarısız" olarak damgalanan van Gogh, günümüzde sanat tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca, Jean-Jacques Rousseau da zamanında toplum tarafından "aykırı" olarak görülen bir düşünürdü. Ancak onun eşitlik ve doğal haklarla ilgili düşünceleri, modern demokrasinin temellerini atan fikirler arasında yer almaktadır.

Bu nedenle önemli olan, bu bireyleri salt bir dışlanma refleksiyle değil, onların potansiyellerini fark ederek değerlendirmektir. Belki de bu bireyler için sanat, spor ve eğitim alanlarında daha fazla fırsat yaratmak, topluma kazandırılmalarının ilk adımı olabilir. Unutulmamalı ki toplumun gelişimi, en zayıf halkasının gelişimiyle doğru orantılıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşlerde Yaşayanlar Derneği

Bazı insanlar yaşamak için yaşar, bazılarıysa düşlemek için. Ben ikinci gruptandım — en azından öyle sanıyordum. Ta ki, sabah uyanmalarım bi...